iSpeech.org

Ozon Gazı İnsan Sağlığına Zararlı mıdır?

Ozon gazı, soluduğumuz havadan ya da saf oksijenden elde edilir. Kararsız yapısı nedeniyle görevini tamamladıktan sonra tekrar hammaddesi olan oksijene dönüşür. Kalıntı bırakmayan doğal bir dezenfektan oluşu ve sürekli teneffüs edilmediği taktirde insan sağlığına zararlı değildir.

Ozon kullanımında dikkat edilmesi gereken bazı kısıtlamalar bulunmaktadır. Dünya Sağlık Teşkilatı tarafından insan bulunan ortamlarda ozon miktarınının 0,05 ppm’ i aşmaması tavsiye edilmektedir. Bu miktarın üzerinde ozona maruz kalındığında üst solunum yollarında tahrişe rastlanabilir. 0,05 ppm zaman süreli verilirse zararlı etkisi yoktur.

Amerika Birleşik Devletlerindeki EPA, OSHA, USDA ve ACGIH kuruluşları, 0,10 ppm miktarındaki ozon seviyesine 8 saat süreyle maruz kalmanın olumsuz etkisi olmadığını tespit etmiştir.

Ozonun Virüsler Üzerindeki Etkileri

Ozon gazı diğer dezenfektan yöntemlerinden çok daha güçlüdür. Ozon organizmaların hücre duvarlarını yıkar ve bilinen tüm virüsler, bakteriler, mantarlar, mayalar ve küfler üzerinde yıkıcı bir etkiye sahiptir.

Virüsler, kristaller ve makromoleküllerden oluşan küçük, bağımsız parçacıklardır. Bakterilerin aksine, sadece konakçı hücre içinde çoğalırlar. Ozon, protein kaplamasından nükleik asit çekirdeğine nüfuz ederek virüsleri yok ederek viral RNA’ya zarar verir. Daha yüksek konsantrasyonlarda kullanılan ozon ise, kapsid veya dış protein kabuğunu oksidasyonla yok eder.

Ozonun Bakteriler Üzerindeki Etkileri

Bakteriler, mikroskopik olarak küçük tek hücreli canlılardır. Bakteri gövdesi nispeten katı bir hücre zarı ile kaplıdır. Yaşamsal süreçleri karmaşık bir enzimatik sistem tarafından kontrol edilir. Ozon, enzimatik kontrol sisteminin çalışmasını inhibe ve bloke ederek bakteri hücrelerinin metabolizmasına müdahale eder. Hücre zarında yeterli miktarda ozon kırılır ve bu da bakterilerin yok olmasına yol açar.

Ozonun Mantarlar Üzerindeki Etkileri

Ozona maruz kalmakla inhibe edilen ve yok edilen mantar aileleri arasında Candida, Aspergilus, Histoplazma, Aktinomikozlar ve Cryptococcus bulunur. Mantarların duvarları çok tabakalıdır ve yaklaşık % 80 karbonhidrat, % 10 protein ve glikoproteinlerden oluşur. Birçok disülfür bağının varlığı, ozon tarafından oksidatif inaktivasyon için olanak sağlar. Bununla birlikte her durumda, ozon mantar duvarından organizma sıtoplazmasına yayılarak hücresel organelleri bozma kapasitesine sahiptir.

Ozonun Koronavirüs Üzerindeki Etkileri

Ozon, legionella, sars, mers ve domuz gribi gibi birçok virüsün ve mikroorganizmaların yok edilmesinde etkilidir.

Son derece etkili bir sterilizasyon ürünü olan ozon gazı bakterileri ve virüsleri yok etmesinden dolayı yaşam alanlarında sterilizasyon için kullanılmaktadır. Her ne kadar elimizde henüz ozonun COVID-19 üzerindeki etkileri hakkında yapılmış bir bilimsel çalışma bulunmasa da 2009 tarihli James B. Hudson, Manju Sharma, and Selvarani Vimalanathan yapmış oldukları “Development of a Practical Method for Using Ozone Gas as a Virus Decontaminating Agent” adlı çalışmada Influenzavirus, Vaccinaviruz vb. virüsler haricinde Coronavirüs grubundan Murine Coronavirus bulaşmış bir alanda ozon gazı ile dezenfeksiyon çalışması gerçekleştirilmiş ve Murine Coronavirus dahil hiçbir virüs ozon gazına karşı direnç gösterememiştir.

Koronavirüs’te ozonun etkisi hakkında sayın Serdar Ulu ve sayın Aytekin Çakır tarafından hazırlanan “Koronavirüs Özelinde Sağlık ve HVAC İlişkisi” başlıklı makaleden ilgili bölümleri sizlerle paylaşıyoruz.

Coronavirüsler (CoV), önceki dönemlerde hayvanları konak olarak seçen fakat son yıllarda MERS-CoV (Orta Doğu Solunum Sendromu) ve  sonra SARS-CoV (Şiddetli Akut Solunum Sendromu)  şimdi de Covid-19 mutasyonları ile insanlara bulaşım gösteren oksidatif koruması olmayan bir virüs ailesidir. Yeni koronavirüs (nCoV), daha önce insanlarda tanımlanmamış yeni bir suştur.

Koronavirüsler zoonotiktir, yani hayvanlar ve insanlar arasında bulaşırlar. Ayrıntılı araştırmalar SARS-CoV’nin misk kedilerinden insanlara ve MERS-CoV’un dromedary develerden insanlara bulaştığını buldu. Bilinen birkaç koronavirüs ise henüz insanları enfekte etmeyen hayvanlarda dolaşmaktadır.

Enfeksiyon belirtileri arasında solunum semptomları , ateş, öksürük, nefes darlığı ve solunum güçlüğü bulunur. Daha ciddi vakalarda, enfeksiyon zatürreye, ciddi akut (çabuk ilerleyen) solunum sendromuna (bir araya gelen bulgular bütünü), böbrek yetmezliğine, kalp-damar hastalıklarına ve hatta sonuçta ölüme neden olabilir.

Bu riskler özellikle çocuklarda virüsün akciğerlere tutunmasını sağlayan ilgili reseptörler tam olarak gelişmediğinden hafif olarak belirti vermeden atlatılabilmektedir.

Enfeksiyonun yayılmasını önlemek için standart öneriler arasında düzenli el yıkama, öksürme ve hapşırma sırasında ağız ve burnun kapatılması, et ve yumurtaların iyce pişirilmesi yer alır. Öksürme ve hapşırma gibi solunum yolu hastalık belirtileri gösteren herhangi biriyle yakın temastan kaçınılmalıdır.

Teknik olarak bakılırsa, iki sorunun çözümü mühendislik kullanarak kolay görünmektedir. Virüsün bulaştığı kişi açık ortamda hapşırma yolu ile mikrop taşıyan parçacıkları etrafa saçabilir. Burada dikkat edilecek detay ise parçacıkların bir insan boyu mesafesinde havada asılı kalacağıdır. Aynı ortamda eğer etkili bir hava filtreleme sistemi devreye girerse risk ortadan kalkabilir (HEPA filtreli) .

Potansiyel enfekte alan ya da enfekte alan dezenfeksiyonu için filtrasyon sistemine ek olarak HVAC sistemine entegre edilecek Ozon Jeneratörü /UV (Ultraviyole) ekipmanları ile saha güvenliği sağlanabilir.

Bu uygulamalar alan içerisinde mobil üniteler ile de gerçekleştirilebilir. Coronavirüs ailesi mikroorganizmaların ozon karşısındaki dayananım süresi 0,3 sn.dir (Thailandmedical Academy).

Ortamda 0,03-0,05 ppm konstrasyon sürekli uygulamada çok hızlı sonuçlar vermektedir. Şoklama uygulamasında ise 1-1,5 ppm değere çıkılabilir (OHSA).

Ozon ile uygulama genel ortamlardaki temizliği sağlamaktadır. Ancak Covit 19 virüsü çok yeni olduğu için henüz klinik sonuçlar mevcut değildir.

Temas önlemi için ellerin basit hijyen kuralları içinde elin içinin ve dışının sabun veya deterjan ile 20 sn ovuşturulması, temizlenen ellerin başka bir yere dokunmadan kağıt havlu ile kurulanması önemlidir.

Ozonun kullanıldığı diğer bazı sektörler

  • İçme suyu arıtma tesislerinde ön klorlamanın yerine,
  • İçme suyu şişeleme tesislerinde dolum suyu veya çalkalama suyunda
  • Atık sularda KOI oksidasyonu organik madde gideriminde,
  • Demir-mangan oksidasyonunda ozonlama + filtrasyon ile sudan uzaklaştırmada,
  • Nitritin nitrata oksidasyonunda
  • Siyanür, fenol, azotoksitler, pestisidler, klorlu hidrokarbonlar gibi zehirli maddelerin oksidasyonunda,
  • Atıksularda renk gideriminde,
  • Atıksuların biyolojik arıtılabilirliğinin optimizasyonunda ve BOİ/KOİ oranının yükseltilmesinde,
  • Havadaki koku oluşturan organiklerin oksidasyonunda,
  • Soğutma kulelerinde biyosid yerine ozon dozlanmasında,
  • CIP kimyasalları ile yapılan gıda, meşrubat vb. sanayilerde üretim hatlarının temizliğinde,
  • Yüzme havuzları sirkülasyon suyunda,
  • Balık üreten kuluçkahanelerde,
  • Tavuk çiftliklerinde,
  • Hayvan barınaklarında,
  • Kimya sanayiinde kimyasal sentezde,
  • Kağıt sanayinde klor- klordioksit ile yapılan ağartmada,
  • Tıbbi alanlarda tedavi ve koruma amacıyla,
  • Soğuk hava depolarında sebze ve meyvelerin ömrünün uzatılmasında,
  • Baharat işleme tesislerinde,
  • Yemek fabrikalarında,
  • Tarımsal ilaç kalıntılarının giderilmesinde,
  • Küf, bakteri ve benzeri mikroorganizmaların yok edilmesinde,
  • Yangın sonrası oluşan yanık kokusunun giderilmesinde ve
  • Her türlü istenmeyen kokuların giderilmesinde ozon kullanılmaktadır.

Ozonun endüstriyel uygulamalarına örnekler

  • Dubai Uluslararası Havaalanı, tüm binalarında uygulanan havalandırma sistemi ile dünyanın en büyük ozonlu HVAC sistemi olarak gösterilmektedir. Sistemde 300’den fazla ozon sensörü ve kontrolörü ile birçok VOC sensörü ve kontrolörü bulunmaktadır. HVAC kanallarında ozon ve VOC sensörleri ile birlikte uygulanmış birçok küçük ozon jeneratörü bulunmaktadır. Yük terminalleri dahi tüm iç mekanlarda ozonlu havalandırma sistemi kullanılmıştır.
  • Sistemin yaklaşık bir yıl çalışmasından sonra şu bulgular elde edilmiştir.
  • Yolcular ve çalışanlar, yoğun havalimanlarında sıklıkla görülen rahatsız edici kokular olmadan hoş bir hava kalitesine sahip olmuşlardır.
  • Karbon filtrelerin yerine uygulanan ozon sisteminden çok büyük oranda tasarruf sağlamıştır. Karbon filtrelerin yüksek kullanım maliyetleri ve çok fazla yer kaplamaları gibi sorunlar ortadan kalkmıştır.
  • Hava kalitesinin yükseltilmesinde yüksek enerji tasarrufu sağlanmıştır.
  • HVAC sisteminde küf oluşması engellendiği için bakım maliyetleri azalmıştır.

Alperen Mühendislik tarafından tasarlanan ve imal edilen ACX serisi endüstriyel ozon ünitelerini klima santrallerinize veya havalandırma sistemlerinize monte ederek siz de yaşam alanlarınızı virüs, bakteri ve istenmeyen kokulardan temizleyebilirsiniz.

Alperen Mühendislik Ltd Şti