UV Işınlarının COVID19 Üzerindeki Etkisi Nedir?
COVID 19’a neden olan SARS-CoV-2 virüsünün UV deaktivasyonu konusunda ölçülmüş bir log indirgeme faktörü henüz literatürde yayınlanmadı. Bunun yanında, farklı korona virüs türleri için daha önce yapılmış ölçümlerde log-1 indirgeme doz miktarının 7 J/m2 ile 240 J/m2 arasında değiştiği ve ortalama olarak 67 J/m2 doz değerinde log-1 indirgeme elde edildiği literatürde yayınlanmıştır.
SARS-CoV-2 virüsü için bu ortalama değerin doğru olduğu kabul edilirse 0,1 W/m2’ lik UV ışık akışı sağlayan 260 nm dalga boyunda LED UV dizini kullanarak, 670 saniye yani 11 dakika içinde 67 J/m2 doza ulaşılarak log-1 indirgenme değeri elde edilebilecektir. Daha güçlü civa bazlı lambalar kullanılarak 10 W/m2’lik bir UV ışık akışıyla bu süre 10 saniyenin altına düşürülebilir. Burada kullanılacak UV sistem yapısı, dezenfeksiyon alanı ve yapının büyüklüğü gibi optimize uygulama alanının gereksinimlerine göre dizayn edilmelidir.
UV ışınlarının sağlığımız üzerindeki etkileri
Ultraviyole, güneş ışınlarının parçasıdır ve dalga boylarına göre UVA, UVB ve UVC olarak sınıflandırılır. Dalga boyu kısaldıkça ışığın enerji seviyesi büyür, UV ışınlarına maruz kalma sonucu oluşabilecek olası zararlar da artar. UVA ışınları en yüksek dalga boyuna sahip UV ışınlarıdır. Bronzlaşmaya ve erken cilt yaşlanmasına sebep olurlar. UVB ışınları güneş yanıklarına sebep olurlar. Aynı zamanda cilt kanserine, katarakt oluşumuna ve görme bozukluklarına yol açabilir. UVC ışınları ise en kısa dalga boyuna sahiptirler ve en tehlikeli UV ışınlarıdırlar. UVC ışınları atmosferdeki ozon tabakası tarafından engellenirler ve yeryüzüne ulaşamazlar.
Güneş ışınlarına uzun süreli maruz kalmanın göz kapaklarına, korneaya ve göz merceğine zarar verebileceği klinik olarak kanıtlanmıştır. Kısa dönemde UV radyasyonu kornea enflamasyonu olarak da bilinen fotokeratite sebep olabilir. Bu da ağrı, kızarıklık, gözde kum olma hissi, ışığa aşırı hassaslık, normalin üzerinde yaşlanma gibi etkilere sebep olabilir. Gözler UV radyasyonuna ne kadar çok maruz kalırsa, UV hasarlarının toplam etkilerine bağlı olarak, göz rahatsızlıklarının ve yaşa bağlı göz hastalıklarının oluşma riski de o kadar artar. Katarakt, retina zedelenmesi, göz kapakları etrafında cilt kanseri ve konjanktival değişiklikler gibi diğer kronik göz rahatsızlıkları bunlara dahildir.
UV ışınlarından korunmanın en iyi yöntemi çıplak gözle ışınlara bakmamak, koruyucu gözlük, filtre veya lens kullanmaktır.
UV nanometreleri, korumasız filtresiz kullanıldığında insanlara ciddi zararlar verir. DNA ve RNA’yı parçalayan UV ışınları insanlarda cilt kanseri ve körlüğe sebep olabilir. Koruma filtreleri özeldir. UV ışınları tüm yüzeylere eşit şekilde ve doğrudan nüfus ettiğinde bakteri ve virüs sterilizasyonunda etkili olmaktadır.
UV ışınlarını genel olarak kapalı mekanların havalandırma sistemlerinde bulunan, havada asılı olarak dolaşan, normal filtrasyon sistemleri ile yakalanamayan, mikroskop altında görülebilen bakteri gibi ve virüslerin sterilize edilmesinde kullanılır.
Virüsler, bakteriler, mantar ve mayalar kapalı alanlarda imalatı yapılan ürünler üzerinde etkisini gösterir. Hava sistemlerinde oluşan tüm bakteriyel olumsuzlukları engellemek için UV ışınları ile hava sterilizasyonu yapılabilir. UV ışınları yaşam alanlarında bakterilerden kaynaklanan kokuları da gidererek daha sağlıklı bir hava elde edilmesine yardımcı olurlar. 254 nm dalga boyunda UV ışını ile hava sterilizasyonu uygulaması bir biyolojik arıtmadır diyebiliriz.
UV ışınları gıda sektörü, ambalaj malzemeleri üretim ve paketleme alanları, ilaç fabrikaları, su depolama üretim alanları, su sterilizasyonu, spor salonları, oteller, gösteri salonları, okullar, yuva ve kreşler, hastaneler gibi kapalı mekanların hava ve yüzey sterilizasyonu amacıyla kullanılmaktadır.