iSpeech.org
Pandeminin dünyadaki seyri, bundan sonra virüslerin hayatımızın ayrılmaz bir parçası olacağını gösteriyor. Önümüzdeki zaman diliminde çok uzun bir süre virüslerin var olacağının haberini BBC News, “Dünya Sağlık Örgütü’nden koronavirüs uyarısı: Virüs, HIV gibi hiçbir zaman yok olmayabilir!” başlığıyla verdi.
Mutasyon süreçlerini de dikkate aldığımızda artık istesek de istemesek de kabul etmek zorundayız ki, onlarca yıl daha pandemi ve virüslerle beraber yaşamaya hazırlıklı olmalıyız. İnsanlık var oldukça onlar da var olacaklar.
Virüslerin yayılmasında günümüze kadar iki ana bulaşma şekli biliniyordu. Bunlardan birincisi üzerinde virüs bulunan nesnelerle temas ederek bulaşmadır. İkincisi ise hapşırma veya öksürükle yayılan enfeksiyon damlacıklarıdır. Ancak son günlerde uzmanlar damlacık enfeksiyonu ile açıklanamayan, “mikro metrik parçacıklarla” yayılan ve “mikro damlacık enfeksiyonu” olarak isimlendirilen üçüncü bir enfeksiyon bulaşma yolunun olduğunu tespit ettiler.
Herhangi bir hapşırma veya öksürme sırasında ilk anda yaklaşık 1 milimetre çapında damlacıklar oluşur ve bunlar hızlıca yere düşerler. Daha sonra ise 0,01 mm’den, yani 10 mikrometre yarıçapından küçük damlacıklar havada sürüklenirler. Bunlar mikro damlacıklardır. İnsanlar yüksek sesle konuştuklarında birçok mikro damlacık üretirler ve bu damlacıklar havada asılı kalırlar. Bu mikro damlacıklar çok sayıda virüs taşır. Yüksek sesle konuştuğunuzda veya kuvvetli nefes verdiğinizde bu mikro damlacıkları üretirsiniz. Etrafınızdaki insanlar bu havayı teneffüs eder ve virüsler yayılır.
Virüs ve bakterilerin etkisiz kılınmasında ozon gazı diğer dezenfektan yöntemlerinden çok daha güçlü olduğu akademik çalışmalarla onaylanmıştır. Mikro organizmaların hücre duvarlarını yıkan ozon, bilinen tüm virüsler, bakteriler, mantarlar, mayalar ve küfler üzerinde yok edici bir etkiye sahiptir.
Ozon, 3 adet oksijen atomunun birleşerek meydana getirdiği bir bileşik olarak tarif edilebilir. Keskin bir kokusu vardır. Renksizdir. O2 olarak belirtilen iki adet oksijen atomundan meydana gelen oksijen molekülü yüksek gerilime maruz kaldığı zaman ayrılır ve oksijen molekülü ile birleşerek 3 atomun meydana getirdiği ozonu (O3) oluşturur. Ozon yağmurlu havalarda yıldırımlar sonucu oluşan yüksek elektrik gücüyle oluşur ve fresh bir koku yayarak kendini hissettirir. Ozon gazı atmosferin en üst kısmını çepeçevre kuşatarak güneşin ultraviole ışınlarını filtre eder ve dünyaya gönderir. Gökyüzünün mavi renkte görünmesini sağlayan ozon gazıdır. Ozon tabakası dünyadaki yaşamın sürebilmesi için çok önemlidir.
Ozon, oksijenle karşılaştığında çözülerek tekrar oksijene dönüştüğü için depolanması mümkün değildir. Kullanıldığı yerde ve zamanda üretilmesi gerekir. Ozon gazı kararsız bir molekül olması nedeniyle oksidasyon gücü çok yüksektir.
Virüsler, kristaller ve makromoleküllerden oluşan küçük, bağımsız parçacıklardır. Bakterilerin aksine, sadece konakçı hücre içinde çoğalırlar. Ozon, protein kaplamasından nükleik asit çekirdeğine nüfuz ederek virüsleri yok ederek viral RNA’ya zarar verir. Daha yüksek konsantrasyonlarda kullanılan ozon ise, kapsid veya dış protein kabuğunu oksidasyonla yok eder.
2003 yılında Çin’de Prof. Dr. Li Zelin COVİD gibi aynı virüs ailesinden olan SARS virüsünün ozonla %99,2 öldürülebileceğini göstermiştir.
Buradan hareketle ozonun benzer bir şekilde COVİD-19 salgınını önleyebileceğini ve kontrol altına alabileceği varsayılmaktadır. Dr. Wilson Wuhan kentindeki klinik araştırmasında ozonun SARS virüsünü %99 oranında öldürdüğünü açıklamıştır.
Amerika Kaliforniya’dan Dr. Rowen ve arkadaşları 2016’da Afrika’daki EBOLA virüs salgınında 6 hastaya ozon tedavisi uyguladı. 6 hastanın 6 ’sı da tamamen iyileşti.
Çin’de kritik evre Covid3 olan 17 hastaya ozon tedavisi uygulanmış ve bu hastalarda çok hızlı iyileşmelerin olduğu bildirilmiştir. Ozon tedavisi uygulanan yoğun bakımda entübe durumdaki 5 hastanın 5 ‘inin de iyileştirilerek evlerine gönderildiği, daha az ciddi hastalarda ise ozon tedavisi ile tam bir iyileşmenin sağlandığı görülmüştür.
İspanya’dan ozon terapist Dr. Olmeda Corona hastası olmuş, boğaz ağrısı, öksürük, kas ağrıları, iştahsızlık, 40 derece ateş, kalp hızında artış ve oksijen saturasyonu düşük durumda iken kendisine ozon tedavisi başlamış ve 2 gün içerisinde toparlamıştır.
İtalya’da ozon terapi gören Covid hastalarının ozon tedavi sayesinde yoğun bakıma gerek duymadan iyileştikleri açıklanmıştır.
İtalya, Udine’deki Santa María della Misericordia Üniversite Hastanesi’nde solunum yetmezliği olan Covid-19 pnömonili 36 hastaya ozon tedavisi uygulanmıştır.
Udine Üniversitesi’nde Pnömoni ve solunum güçlüğü olan 36 hasta ozon tedavisi sayesinde sağlığına kavuşmuş, sadece 1 hasta yoğun bakımda entübe edilmek durumunda kalmıştır. Bu tedavi ekibinin başında Dr. Demonte bulunmaktadır. Demonte geçen yıl GETAT Kongresinde Türkiye’ye gelerek akademik sunumlar yapmış bir kişidir.
Tüm dünyayı etkisi altına alan virüslere karşı uygulanacak ileri teknoloji içeren tedbirlerden en hızlı, en kesin, en çevreci ve en ekonomik çözümlü olanı ozon gazı uygulamaları olduğu bilim insanları tarafından açıklanmıştır.
Ozon, alışveriş merkezleri, oteller, hastaneler, eczaneler, eğitim kurumları, lokantalar, cafeler, ofisler, konutlar, ulaşım araçları gibi tüm yaşam alanlarında, doğal olması, kimyasal kalıntı bırakmaması, mikro damlacık enfeksiyonuna karşı virüsleri bulundukları yerde imha etmesi gibi özellikleri esas alınarak ve uygulama kriterlerine dikkat edilerek kullanıldığında etkili ve kesin sonuç verecektir.
İlker KURAN
Alperen Ltd. Şti.